CHP'li Yahşi: "Çocuklarımızı İş Gücüne Değil, Geleceğe Hazırlayalım"

CHP Balıkesir İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pınar Yahşi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Türkiye’de çocuk işçiliğinin geldiği vahim tabloyu gözler önüne serdi. Yahşi, çocukların eğitim hakkı elinden alınarak piyasanın sömürü aracı haline getirildiğini vurguladı.

Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2002 yılından bu yana ilan edilen 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü, bu yıl da çocuk emeği istismarına dikkat çekmek amacıyla gündeme geldi. CHP Balıkesir İl Kadın Kolları Başkanı Ayşe Pınar Yahşi, yaptığı açıklamada çocuk işçiliğinin Türkiye'de giderek derinleşen bir kriz haline geldiğini belirterek, ekonomik darboğazın en çok çocukları etkilediğini ifade etti.

“Türkiye, Çocuk Yoksulluğunda Avrupa İkincisi”

Yahşi, UNICEF verilerine göre Türkiye’nin, 2019-2021 yılları arasında çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ikinci ülke olduğunu hatırlattı. Avrupa ülkeleri arasında ise çocukların maruz kaldığı yoksulluk ve sosyal dışlanmanın (AROPE) en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunun altını çizdi.

“Çocukların iş gücüne katılmasının temel nedeni yoksulluktur” diyen Yahşi, TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılım oranının 2021’de yüzde 16,4 iken 2024’te yüzde 24,9’a yükseldiğini kaydetti. Yalnızca bu yaş grubundaki çocuk işçi sayısının 890 bini aştığını, MESEM programlarına dahil edilen çocuklarla birlikte bu sayının bir milyonu geçtiğini söyledi.

“MESEM, Ucuz İş Gücü Projesine Dönüştü”

Yahşi, özellikle MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamasının çocuk işçiliğini meşrulaştıran bir mekanizmaya dönüştüğünü savunarak, “MESEM’e kayıtlı 503 binden fazla çocuk işyerlerine yönlendirilerek, piyasanın talepleri doğrultusunda erken yaşta emeğe sürükleniyor. Bu sistem bir mesleki eğitim projesi değil, açıkça ucuz iş gücü politikasıdır” ifadelerini kullandı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2013-2024 döneminde en az 742 çocuk iş cinayetinde hayatını kaybettiğini hatırlatan Yahşi, 2025’in ilk iki ayında da 9 çocuğun iş kazalarında yaşamını yitirdiğini belirtti. 2024 yılında çocuk işçi ölümlerinde rekor seviyeye ulaşıldığını ve yalnızca o yıl 71 çocuğun hayatını kaybettiğini vurguladı.

“Çocuk İşçiliği Devlet Eliyle Teşvik Ediliyor”

CHP’li Yahşi, 2017-2023 arasında yürürlüğe giren "Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı"na rağmen çocuk işçiliği ile mücadelede hiçbir somut ilerleme kaydedilmediğini belirtti. Tersine, çocuk işçiliğinin devlet eliyle kitleselleştirildiğini ifade ederek, “Gerçekler ortada: Ne çocuk işçilerin tam sayısı biliniyor, ne de ölümler kayıtlara doğru biçimde geçiyor” dedi.

“MEB'in Gündeminde Çocukların Güvenliği Yok”

Yahşi, Milli Eğitim Bakanlığı’na da sert eleştiriler yöneltti. Bakanlığın önceliğinin çocukların güvenliği ya da eğitime erişimi değil, ideolojik projeler olduğunu savundu. ÇEDES kapsamındaki cami ziyaretlerine, köy okullarındaki öğrencilerin yaz tatilinde zorla yönlendirilmesine tepki göstererek, “Velilerden zorla izin belgeleri isteniyor. Oysa çocukların dini eğitimi aile içinde zaten veriliyor. Bizim derdimiz dayatma değil, güvenlik ve eğitim hakkı” dedi.

Son olarak, Yahşi şu sözlerle çağrısını yineledi: “Çocuklar açık bir kölelik düzeninde emeği sömürülen, iş kazalarıyla yaşamını kaybeden bireyler değil; eğitimle, eşitlikle ve sevgiyle büyütülmesi gereken bireylerdir. Bu düzen değişene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar.”

HABER MERKEZİ